Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü FAO’ya göre küresel ölçekte balık stoklarının yüzde 90’ı aşırı av baskısı nedeniyle tehdit altında ve bu baskı devam ederse doğrudan ve dolaylı 200 milyon insanın geçimi sağladığı bu iş alanı çökme tehlikesiyle karşı karşıya. Üstelik insanlık gerekli önlemler alınmazsa çok değil 2050 yılına gelmeden bu tehditle karşı karşıya kalabilir. FAO’nun 16 temel balıkçılık alanındaki 2017 yılı analizine göre Akdeniz ve Karadeniz, balık avcılığının sürdürülemez şekilde en fazla yapıldığı bölge. Yani Türkiye bu tehlikeyi en sıcak hisseden coğrafyalardan birinde yer alıyor. Sürdürülebilir balıkçılık noktasında Türkiye’nin de gerekli önlemleri alması için zaman hızla akıyor. Bu noktada kamunun düzenlemeleri ve denetimi hayati öneme sahip. Ama kamunun bu faaliyetlerinin daha sağlıklı olabilmesi için balıkçılıkla ilgili sivil toplum kuruluşlarının bugünkünden daha güçlü ve etkili olması şart. Bu alanda sayılabilecek Kadın Balıkçılar Derneği (KBD) gelecek yıllarda sürdürülebilir balıkçılığa daha fazla katkı sağlayabilir. Kadın balıkçıların, küçük ölçekli aile balıkçılığın temelini oluşturduğunu belirtiyor 2019 yılında kurulan KBD’nin yönetim kurulu üyesi Özlem Katısöz ve devam ediyor: “Aile balıkçılığı olan her yerde kadın balıkçılar var. Diğer yandan denizlerdeki sorunlar nedeniyle küçük ölçekli aile balıkçılığı yapanların sayısı ne yazık ki giderek azalıyor. Küçük ölçekli aile balıkçılığının teminatı, denizlerin sağlığı ve verimi. Denizlerin sürdürülebilirliğinin göstergesi ise küçük ölçekli balıkçılık sisteminin yaşaması ve güçlenmesine. Dolayısıyla kadın balıkçıların bu sektörde kalmasını sağlayacak koşulların oluşturulması onların tanınmaları ve güçlenmeleri kadar; kıyıların korunması, bol balık, sağlıklı denizler anlamına da geliyor.”
Türkiye’de kadın balıkçı sayısı resmi verilere göre 400 civarında. Ama KBD başta olmak üzere sahada yapılan çalışmalar gerçek rakamın bin civarında olduğunu ortaya koyuyor. Bu da kayıt dışı çalışan balıkçı sayının oldukça fazla olduğu gerçeğini ortaya koyuyor.
Türkiye’de her 30 balıkçıdan en az biri kadın. Kayıtlı ya da kayıt dışı, kadın balıkçılar, küçük ölçekli aile balıkçılığının olduğu her yerde var. KBD de sektördeki kadınları toplumsal, ekonomik ve mesleki olarak güçlendirmeyi, örgütlenme ve karar vericileri etkileme kapasitelerini artırmayı amaçlıyor. Böylece küçük aile işletmeleri daha güçlenecek ve ekosistemin korunmasına da katkı sağlanacak.
“Balıkçılık sektöründeki kadınların büyük kısmı resmi kayıtlarda görünmüyor. Bununla birlikte, kooperatiflere katılamıyor ve ortak olamıyor. Dolayısıyla, kadın balıkçıların denizdeki emekleri fark edilmiyor, kayıt altına alınamıyor. Bununla birlikte kadın balıkçılar örgütlenemiyor, kooperatifte temsil edilmiyor ve karar mekanizmalarında yer alamıyor” diyor Özlem Katısöz.
KBD bu olumsuz tabloyu değiştirmek için uğraşıyor. Sektörde kadınların hem sayısını hem de ekonomik gücünü artırmanın yanı sıra karar verme mekanizmasında kadının gücünü çoğaltmak da derneğin hedefleri arasında bulunuyor.