CHP Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili Onursal Adıgüzel, dün toplanan TBMM Dijital Mecralar Komisyonu’nda, ‘unutulma hakkı’, sosyal mecraların temsilci açma zorunluluğu ve son dönemlerin sıkça tartışılan konusunu WhatsApp güncellemesi hakkında konuştu.
Adıgüzel, ‘unutulma hakkı’ düzenlemesinin vatandaşın bilgiye erişim hakkını kısıtlayacağını, daha fazla sansüre yol açacağını belirtti. Adıgüzel, şöyle konuştu:
“Sade vatandaş açısından unutulma hakkı bir ihtiyaçtır. Ancak siyasetçi bu hırkayı üzerine giydiği zaman küfür ve hakaret içermediği takdirde en ağır eleştiriyi kabul etmek, eleştiriler konusunda daha esnek olmak zorunda. Bugün Türkiye’de unutulma hakkı, siyasetçilerin geçmişini temizleme aracına dönüşmüş durumda. Bir taraftan 17/25 Aralık ile ilgili haberler erişime engellenirken, diğer taraftan kişilik hakları ihlali gerekçesiyle ‘hileli et skandalını’ yazdığı için bir gazetecinin, Murat Ağırel’in haberi sansürlenebiliyor. Sulh ceza hakimleri, iktidar mensuplarına en ufak eleştiriyi bile kişilik hakkı ihlali çerçevesinde değerlendiriyor. Yine unutulma hakkının cinsel saldırıdan hüküm giymiş kişilerin lehine kullanıldığına şahitlik ediyoruz. Cinsel saldırının unutulma hakkı mı olur.”
“İfade özgürlüğünün, haber alma özgürlüğünün savunucusuyuz”
Adıgüzel, “Biz, hiçbir sosyal medya kuruluşunun savunucusu değiliz. Biz ifade özgürlüğünün savunucusuyuz, haber alma özgürlüğünün savunucusuyuz, internete erişim özgürlüğünün savunucusuyuz, aynı zamanda kişinin hak ve hürriyetlerinin korunmasının savunucusuyuz” dedi. Twitter’ın henüz temsilci atamaması meselesinin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Adıgüzel, “2012 ile 2020 arasında Twitter’a en çok talep Türkiye’den gitmiş. Türkiye 45 bin 776 taleple 1. sırada yer alıyor. Şu gerçeği de görmemiz lazım. Twitter Türkiye temsilciliğini açtığı zaman mesela Sözcü, Birgün gibi iktidarı eleştiren gazetelerin hesaplarına yönelik erişim engelleme kararlarını uygulamak zorunda kalacak” dedi.
CHP’li Adıgüzel, son dönemde çokça tartışılan WhatsApp güncellenmesine ilişkin de konuştu:
“WhatsApp’a ilişkin tartışmalara baktığımızda aslında bu tartışmaların merkezinde Türkiye’de vatandaşın veri güvenliğine ilişkin endişelerin yattığını görüyoruz. Bizim bir an evvel Kişisel Veriler Kanunu’muzu güncel gelişmelere ayak uydurabilecek seviyeye getirmemiz lazım. Neden örneğin WhatsApp bunu AB ülkelerine dayatamıyor? Çünkü oradaki yasal düzenlemeler, GDPR (Avrupa Birliği Genel Veri Koruma Tüzüğü) vatandaşını koruyor. Bu işin WhatsApp’la sınırlı kalmayacağı da ortada. Çünkü veri bugünün dünyasının en önemli metasına dönüşmüş durumda. Dijital dünyada üretilen verinin petrolden dahi değerli olduğu bir zamanda yaşıyoruz. Şirketlerin veriyi işleme isteği asla bitmeyecek. Bugün WhatsApp yarın başka bir şey! Bizim bütüncül olarak bunlara cevap verecek, çağın gereklerine ayak uyduracak ve tüm bunlar karşısında vatandaşı koruyacak güncel yasal düzenlemelere ihtiyacımız var.”