Çin’deki Dördüncü Askeri Tıp Üniversitesi’nde çalışan sağlık görevlileri, genetiği değiştirilmiş bir domuzdan alınan karaciğer dokusunu, beyin ölümü gerçekleşmiş bir insana nakletti. Organ, bağışıklık sistemi tarafından reddedilmeden hastanın vücudunda 10 gün boyunca normal şekilde çalıştı. Süreç, hastanın ailesinin talebi üzerine sona erdirildi.
Daha önce benzer yöntemle kalp ve böbrek nakli gerçekleştirilmiş, ancak daha karmaşık bir organ olan karaciğerde bu tür bir başarı sağlanamamıştı. Geçtiğimiz yıl ABD’nin Pensilvanya eyaletindeki bilim insanları, bir insana domuz karaciğeri nakli yaparak organın başarılı bir şekilde kanı filtrelemesini sağlasa da bu işlem vücuda kalıcı olarak yerleştirilememişti.
Domuz organlarının genetik ve boyut açısından insanlara benzerler özelliklere sahip olması nedeniyle insan donörleri beklerken bu boşluğu doldurabileceğini ümit eden uzmanlar, bağışıklık sisteminin organları reddetmesini engellemek için DNA düzenlemelerinin gerektiği belirtti.
Çalışmanın baş yazarı Profesör Lin Wang, “Genetik olarak modifiye edilmiş domuz karaciğeri insan vücudunda çok iyi işledi. Bu büyük bir başarıdır. Ameliyat gerçekten başarılı oldu” şeklinde açıklamalarda bulundu. Ayrıca, Nature dergisinde yayımlanan yazısında “Yardımcı karaciğer nakli, karaciğer yetmezliği olan hastalar için ideal bir köprü tedavisidir. Bu, orijinal karaciğerin fonksiyonu geri kazanıldığında ya da uygun bir donör karaciğer bulunduğunda kolayca çıkarılabilir” ifadelerini kullandı.
Oxford Üniversitesi’nden organ nakli uzmanı Profesör Peter Friend ise “Bu, alandaki gelişmeler için önemli bir çalışmadır. Genetik modifikasyonlar, yakın zamanda yapılan kalp ve böbrek nakillerinde kullanılanlarla benzer olsa da bir türden alınan organın başka bir türe nakledilmesi işleminin karaciğer yetmezliği yaşayan bir hastayı ne kadar destekleyeceğini söylemek şu aşamada zor. Ancak, bu çalışma, genetik düzenlemelerin karaciğerin reddedilmesinin önüne geçebileceğini göstermektedir” açıklamasında bulundu.
İspanya Ulusal Organ Nakli Örgütü’nden Rafael Matesanz ise bu deneyin şimdiye kadar denenmiş yöntemlerden farklı bir yol açtığını belirtti.
KAYNAK: T24