Alzheimer, demans, felç ve bilişsel sorunların nedeni çoğu zaman belirlenemezken, tedavisi de oldukça zor ve hatta kesin bir çözümü de olmayabiliyor. Bilim insanları da insanlığın karşı karşıya kaldığı bu sağlık sorunlarıyla ilgili araştırmalarını sürdürerek tedavi için yeni bakış açıları oluşturmaya çalışıyor.
Son olarak Rochester, Minnesota’daki Mayo Clinic’e göre, yüksek sesle horlamaya neden olan uyku apnesine sahip olanların, bu tip hastalıklara yakalanmaları çok daha yüksek.
Derin uyku süresindeki her yüzde 10’luk azalma, insanların beynini değiştiriyor. Ve bu süre azaldığı için vücuttan atılacak toksinler daha da birikerek Alzheimer gibi hastalıkların görülme riskini de artıyor.
Sözcü’de yer alan habere göre yeni çalışmada da obstrüktif uyku apnesi olan ve ortalama yaşı 73 olan 140 kişiyi incelendi. Kişilerin beyin taramaları yapıldı ve bir gece uyku laboratuvarında kaldılar. Araştırmaya katılan bu 140 kişide kimsenin bilişsel sorunları veya demansı yoktu. Ancak deneklerin yüzde 34’ünde hafif, yüzde 32’sinde orta ve 34’ünde şiddetli uyku apnesi olduğu görüldü.
TEDAVİ EDİLMELİ
Uyku apnesinin semptomları arasında nefes almayı durdurmak, nefes nefese kalmak ve gece kıpırdamak yer alıyor. Bunlar da uyku apnesine sahip olan kişilerin daha az derin uykuya sahip olduğu anlamına geliyor.
Paris-Cité Üniversitesi’nden Dr Pauline Balagny çalışmayla ilgili şunları söyledi: “Obstrüktif uyku apnesinin (OUA) büyük bir sağlık tehlikesi olduğunu biliyoruz, ancak hastalarda bu durum teşhis edilirse, riskleri azaltmak için tedaviler ve tavsiyeler verilir. Çalışmamız, OUA’nın yaygın olduğunu gösteriyor, ancak etkilenenlerin çoğu, bu duruma sahip olduklarını bilmiyor.”
Uyku süremizin kabaca yarısını oluşturan hafif uyku da dahil olmak üzere beş uyku aşaması var. Hafif uykuda seslerden rahatsız olma olasılığımız, hatta partnerimizin horlaması ile uyanma olasılığımız oldukça yüksek. Bu da beyin üzerinde zararlı bir etkisi olan derin ve REM uykusu aşamalarını kaçırdığımız anlamına gelebilir çünkü daha az derin uyku, beynin daha hızlı yaşlanması anlamına gelir.
Fransa’daki Paris-Cité Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yapılan ayrı bir araştırma da her beş kişiden birinin uyku apnesi olduğunu ancak sadece yüzde 3,5’inin tedavi gördüğünü iddia etti.