Antep’te 12 Nisan 2022 tarihinde arkadaşı işe scooter sürerken ehliyetsiz sürücü O.S’nin araçla çarpması sonucu hayatını kaybeden Ezgi Alya Yiğit davasının duruşması gerçekleşti. Dava 16 Ekim tarihine ertelendi. Duruşma öncesi adliye önünde basın açıklaması gerçekleştirildi.
Açıklamaya Emek Partisi Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, EMEP üye ve yöneticileri, CHP Şahinbey Belediyesi Meclis Üyesi Uğur Kalkan ve CHP Şahinbey Kadın Kolları Başkanı Sevim Nehir Küçüközer, Ezgi Alya Yiğit’in ailesi ve akrabaları katıldı. Açıklamada, “ Yandaşlığın, katilleri cezasızlıkla ödüllendirmesini, delillerin karartılmasının önünü açmasını kabul etmiyoruz. Haklarımızın ve hayatlarımızın elimizden çalınmasını kabul etmiyoruz” denildi.
“DELİLLER TOPLANMADI”
Gaziantep Adliyesi önünde gerçekleşen açıklamayı Gelengül Kaplan okudu.
Kaplan, “Bıktık. Bu ülkede, katillerin ceza almamasından da, ‘yukarılarda’ bir tanıdığı olduğu için soruşturmaların doğru düzgün yürütülmemesinden de, gırla verilen indirimlerden de bıktık. Çünkü her cezasızlık, her eksik yürütülen soruşturma, her toplanmayan delil adaletin yerine getirilmesinin önüne geçerken, her birimizin güvenliğini de daha da tehlikeye atıyor” dedi.
Bilirkişi raporundaki eksikliklere değinen Kaplan, “Raporda onlarca tanık varken yalnızca iki kişinin beyanına göre olay yeri belirlendi. Ayrıca savcılık, kazanın meydana geldiği şehrin en işlek caddelerinden biri olan bölgede kamera görüntüsü de bulamadı, bulmadı. Yaşanan olayın en önemli delillerinden biri soruşturma sürecinde toplanmadı” diye belirtti.
“YARGI HUKUKİ DAYANAKLARA DEĞİL SİYASİ ATMOSFERE GÖRE KARAR VERİYOR”
“Soruşturma ve yargı sürecini yürütenlere soruyoruz” diyen Kaplan şöyle devam etti: “
Olay, ticari işletmelerin yoğun olduğu hatta polis merkezi bulunan çok merkezi bir yerde gerçekleşmesine rağmen kamera kayıtları nasıl bulunamadı? Neden gereği gibi araştırılıp teknik incelemeler yapılmadı? Kamera kayıtları nasıl bir anda yok olabildi?
Kamera kayıtları ortada yokken bilirkişi Ezgi Alya’yı nasıl ağır kusurlu bulabildi?
Katil Osman Sarı ifadesinde 50-60 Km hız ile gittiğini ifade ederken yavaş giden bir aracın fren kilidinin patladığının izahatı nasıl yapılabilir? “
Rabia Naz ve Duygu Delen davalarında yaşanan hukuksuzlukları hatırlatan Kaplan, “Bugün hukuksuzluk bir norm halinde. Yargı, hukuki dayanaklara değil siyasi atmosfere göre karar veriyor. Ülkenin dört bir yanından adalet çığlıkları yükseliyor. İktidarla ilişkisi olan, zengin, yüksek yerlerde tanıdıkları olan erkeklerin yaptıklarının yanlarına kar kaldıkları bir düzen kurmak istiyorlar” dedi.
“HAYATLARIMIZDAN VAZGEÇMEYECEĞİZ”
Kaplan son olarak mücadeleye devam edeceklerini vurguladı: “
Bu ülkenin dört bir yanında yıllardır sürdürdüğümüz mücadelemiz ve tecrübemizle sabittir ki adliye koridorlarında vazgeçmediğimiz mücadele sayesinde adalete yaklaşabildik. Ezgi Alya Yiğit davası için de gerçek adalet sağlanana kadar mücadelemize devam edeceğiz. Hayatlarımızdan vazgeçmeyeceğiz!”
KARDEŞİ ELİF YİĞİT: HİÇBİR GÜÇ BİZİ DURDURAMAYACAK
Açıklamanın ardından aile adına kardeşi Elif Yiğit konuştu. Yiğit, “Görgü tanıklarını tehdit ederek bir şekilde susturmaya çalıştılar. Biz tehdit edilen insanlara benzemeyiz. Kendilerinden zerre kadar korkumuz yok. Ne kadar bastırmaya çalışırlarsa o kadar yüksek sesimiz çıkacak. Bu kişi cezasını alana kadar son nefesimize kadar biz hak hukuk mücadelemize devam edeceğiz. Hiçbir güç, hiçbir makam bizi durduramayacak”
AVUKAT ERGİN SÖZEN: EKSİKLER TAMAMLANMADAN KARARA ÇIKILMASINI DOĞRU BULMUYORUZ
Dava sonrası gazetemize konulan ailenin avukatı Ergin Sözen, “Taleplerimizden biri olan aracın o günkü trafik hareketliliğinin tümünün mahkemeye sunulması kabul edildi. O.S’nin ailesinin de sorumlu olduğu için suç duyurusunda bulunma talebimiz vardı. Bu talebimiz şimdilik reddedildi. Ekim ayındaki duruşmanın karar duruşması olabileceği söylendi. Ancak bizce hala ciddi eksiklikler var. Bu eksiklikler giderilmeden karara çıkılmasını doğrultusunda bulmuyoruz” dedi.
MİLLETVEKİLİ SEVDA KARACA MECLİSE SORU ÖNERGESİ VERDİ
Emek Partisi Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca da olaya ilişkin Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yanıtlaması istemiyle meclise soru önergesi verdi.
Karaca dosyada siyasi bir etki ve baskının bulunduğuna dair kuvvetli şüphe olduğunu belirterek şu soruları sordu:
“Gaziantep Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 21 Ekim 2022 tarihli ara kararı ile olay yerindeki tüm işletmelerin kameralarının veri kurtarma uzmanlarınca incelenerek görüntü geri getirme işlemlerinin yapılması istenmiştir. Olay yeri keşfi sırasında mobese kamerası olduğu da tespit edilmiştir. Bu görüntüler neden soruşturma sürecinde toplanmamıştır?
Olay yerini gören tüm kameraları titizlikle incelemeyen ve Mobese kayıtlarını tespit etmeyen, delillerin ortadan kaybolmasının önünü açan Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı yetkilileri ve kolluk hakkında herhangi bir soruşturma başlatılmış mıdır? Başlatılmadıysa neden başlatılmamıştır?
En işlek caddelerinden birinde eksik bilirkişi raporuna dayanarak ehliyetsiz, yüksek hızla bir genç kadının ağır yaralanmasına, birinin ise ölümüne sebep olan Osman Sarı neden serbest bırakılmıştır? Osman Sarı’nın avukatı sadece 3. Sulh Ceza Hakimliği’ne tutukluluğa ilişkin itirazda bulunmuş fakat 6. Sulh Ceza Hakimliğinin tutukluluk halinin devamı kararı olmasına rağmen tek itirazla iki tutukluluk kararının kaldırılarak şu anda serbest bırakılmasının hukuki izahatı nedir?
Ezgi Alya Yiğit’in ölümüne sebep olan sürücü Osman Sarı ehliyetsiz olmasına ve şehrin en işlek caddesinde 100 km/s’lik hızla gitmesine rağmen, ifadesinde scooter süren kızları gördüğünü ve frene çarptıktan sonra bastığını itiraf etmesine rağmen bilirkişi raporunca nasıl tali kusurlu bulunabilmiştir? Bu itirafına rağmen nasıl serbest bırakılmıştır?
Ezgi Alya Yiğit’in yanında olayda ağır yaralanan Şimal Toprak’ın durduklarına, sağlarına sollarına baktıklarına dair ifadesine rağmen farklı bir bilirkişi raporu hangi delillere dayandırılmıştır?
Ezgi Alya Yiğit’in ölümüne ilişkin yaşanan bu olay bakanlığınız tarafından etraflıca araştırılarak, ciddi bir bilirkişi raporu hazırlanarak, etkin bir soruşturma yürütülerek, süreç hukuk çerçevesinde değerlendirilip adalet yerini bulacak mıdır?”