İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, ‘Avcılar Kentsel Dönüşüm Bölgesi’nde incelemelerde bulundu. Reşitpaşa Caddesi üzerindeki bölgeyi gezen ve Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli ile İBB Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanı Tayfun Kahraman’dan çalışmalarla ilgili bilgi alan İmamoğlu, daha sonra kentsel dönüşüm ve deprem konulu toplantı için Barış Manço Kültür Merkezi’ne geçti.
İmamoğlu, İstanbul depreminin, kentin birinci sıra konusu ve sorunu olduğunu vurguladı. Depreminin binlerce insanın yaşamını tehdit ettiğini belirten İmamoğlu, “Bu konuyu çözmediğimiz taktirde, her daim kapıda bekleyen düşman gibi bizi tehdit edecek bir konudur. Bu kadar elzemdir. Bu konuyu bir mecranın, bir grubun, bir kurumun, bir partinin konusu yapmak kadar cahilce bir tavır ve davranış olamaz. Başından beri, bu meseleye bir seferberlik duygusuyla asılmamız gerektiğini ifade ediyorum. Hala da oradayız” dedi.
İmamoğlu, Bakan Kurum ile görüştü
Geçen cuma günü ulaşmaya çalıştığı Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un, Avcılar’a gelirken kendisini yolda aradığını aktaran İmamoğlu, “Tesadüf oldu; buraya gelmeden, arabada beni aradı, dönüş yaptı. Burada bir toplantıya gireceğimi söyledim. Kendileri de Fikirtepe’de bir toplantıda olacağını söyledi. Kendisine hem Deprem Konseyi konusunda hem Fikirtepe konusunda yaşanılan sorunların çözümüyle ilgili somut, net, kararlı bir şeklimizin, şematik yapımızın oluştuğunu ifade ettim. ‘Uygun gördükleri zaman diliminde, nerede olduğunun önemi yok; ister İstanbul’a geldiğinizde, ister Ankara’ya çağırırsınız, ekibimizle geliriz, bunu size aktarırız. Bence, hızlı yol almalıyız’ diye ifade ettim. Sayın Kurum da bana, bunu hemen planlayacağını ve hızlı bir şekilde buluşacağımızı dile getirdi. Bu da beni çok mutlu etti. Teşekkür ederim” diye konuştu.
“Kaybedecek bir vaktimiz yok”
Kentsel dönüşüm sürecini, Avcılar ve Silivri’de başlattıklarını hatırlatan İmamoğlu, çalışmalardan çıkan sonuçların bir bölümünü paylaştı:
“Birincisi; manzarayı gördük. Yüzde 10 diye düşündüğümüz riskli yapı oranının, yapılan çalışmalarda, neredeyse yüzde 40’lara ulaştığını gördük. İstanbul’da dönüşümün ya da binaların yenilenmesiyle ilgili maliyeti, yaklaşık 500 milyar liraya yakın bir bütçe olarak tarifledi Tayfun Bey. Arkadaşlarımız sürece elbette bilimsel, teknik bakıyorlar ama benim de biraz piyasa tarifiyle bilgim ve oradaki maliyet unsurlarının değişkenliğiyle ilgili tahminlerim var ise, -ki var; hayatım öyle geçti- ben, bu rakamın çok daha yukarısında olduğunu ifade edebilirim. İşte Avcılar’da da 20 yılda yapılanı gördünüz. Bu, bir belediye meselesi değil. Şimdi biz, bu başarılı süreci ana bir gövdeyle, ana bir sistemle tanımladığımız takdirde başka paydaşları da sürecin içine kattığımız takdirde, güvence unsurlarını oluşturduğumuz takdirde, tam bir seferberliğe dönüştüğü anda göreceksiniz Avcılar’da bu ivme, 2-3 katına ulaşacak. Ki buna ihtiyacımız var. Kesinlikle kaybedecek bir vaktimiz yok.”
“Avcılar’da bir adım atıldı, sürecin önü açıldı”
Tanımladıkları sistemin içinde herkesin bulunduğunu kaydeden İmamoğlu, şöyle konuştu:
“Avcılar’da bir adım atıldı, sürecin önü açıldı. Geçmiş dönemlerden beri verilen mücadeleyi biliyoruz. Hep birlikte bu süreci destekledik. Günün sonunda bir plan süreci, burada süreci kıpırdattı. Ama Avcılar’ın başka yerlerinde, başka konular var, sorunlar var. Plan sorunu var, ruhsatsızlık var… Ben istiyorum ki bir belediyede, Avcılar’da olur, A partisi, bir başka ilçe olur, hiç umurumda değil; bu konu siyasetin üzerinde konuşulsun. Karar verilsin. Hepimiz kahraman olalım. 16 milyon kahramana ihtiyacımız var. Nasıl? Şimdi şu süreçte, basit şematik yapıda bile vatandaşı ikna etmezseniz olma imkanı var mı? Yok. Belediye, bu işe tümüyle inanmak zorunda mı? Evet. Piyasa bu işe inanmak zorunda mı? Müteahhit, inşaat sektörü? Evet. Finans kuruluşları bu işe inanmak zorunda mı? Evet. Burada basit bir Avcılar modelini, İstanbul’un bütününe yaydığımızda, başka avantajlar çıkaramaz mıyız? İnanılmaz avantajlar çıkarırız. Bütün sektörlerin içine katıldığı bir modelle, müthiş bir yol haritası çizmiş oluruz.”
‘Kentsel dönüşüm, siyasi polemik haline getirildi”
Kentsel dönüşüm konusunun geçmişte siyasi polemik haline getirildiğini vurgulayan İmamoğlu, şunları söyledi:
“Ne yapıldı? Bazı noktalarda öyle bir hale geldi ki pazarlığa döndü iş. Bir dairenin yerine, iki daire, üç daire, beş daire… Böyle dönüşemez İstanbul. Böyle İstanbul olmaz. ‘Yüz binlerce konut ürettik.’ Başakşehir’de yaptığınız toplu konutlar veya Sancaktepe’de yaptınız, Pendik’te, Bakırköy’de yaptınız. Bu yaptığınız toplu konutlar, kentsel dönüşüm için yapılan binalar değildir. Kentsel dönüşüm demek; Avcılar’da, içinde yaşamakta tereddüt eden 5-6 katlı binayı, gerekiyorsa yine 6 kat olarak, gerekiyorsa toleranslarla dönüştürmek demektir. Başka türlü olmaz. Ne yapacağız? İstanbul’u bir anda 30 milyonluk bir kent mi yapacağız? Her vatandaş bunu bilecek ve hissedecek. O bakımdan süreç çok net. Hiç lafı uzatmaya gerek yok.”
“İstanbul’da biri öksürdü mü tüm Türkiye’nin başı ağrır”
Depremle mücadelenin, aynen pandemiyle mücadelede olduğu gibi ‘topyekun’ verilmesi gerektiğine dikkat çeken İmamoğlu, konuyla ilgili İBB Meclisi’ne sundukları 4 önerinin detaylarını katılımcılarla paylaştı. Depremin, can kayıplarının yanında yüz milyarlarca dolarlık bir ekonomik bedeli olacağını aktaran İmamoğlu, “Bunun altından kalkmamız çok güç. Gerçekten bir bağımsızlık sorunundur. Bakın; insan kaybımızın sayısını veremiyorum. Yüz milyarlarca dolarlık ekonomik kayıp, bütün Türkiye’yi sarsar. Bakın; İstanbul’da biri öksürdü mü tüm Türkiye’nin başı ağrır. Böyle bir süreçtir İstanbul’daki etki. O bakımdan, böyle bir ortamda, deprem sürecine çok ciddi anlamda sarılmalıyız; böyle bir tramvayı bu şehre yaşatmamalıyız. Bir an önce bu süreci harekete geçirmeliyiz. Tabiri caizse, depremi siyasi gündemden çıkartıp, ‘Bu iş, bizim milli meselemizdir’ deyip, onun dışındaki konuları yine siyasi ortamlarda devam etmeliyiz” diye konuştu
“Bütün kurumlar ve sektörler enkaz altında kalır”
Gerekli önlemler alınmadığı taktirde konuyla ilgili bütün kurumların ve sektörlerin enkaz altında kalacağı uyarısında bulunan İmamoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gelin bu işi, bu bedeli ödemeden, bu süreci yaşamadan halledelim diyorum. Bu önek çalışmayı yapıp, harekete geçirdiği ve bizimle paylaştığı, bizi motive ettiği için, aynı zamanda bizimde katkılarımızla daha da büyümesini arzu ettiğimiz için bütün ekip arkadaşlarıma bu teşekkür ediyorum. Bu ciddi anlamda bir yüzleşmedir. Vatandaşlarımıza da sesleniyorum: Lütfen bu işle yüzleşin. Bir bebeğimizin, bir çocuğumuzun tırnağı kanasa, içimizi nasıl cız edeceğini hepimiz biliyoruz. Allah, can kaybından, yuvalarımızın yıkımından korusun. Avcılar Belediye’mize bu güzel motivasyonundan dolayı teşekkür ediyorum. Yolunda yoldaşız. Hep beraber mücadele edeceğiz. Hep beraber bu sıkıntıyı bertaraf edeceğiz.”
Ahmet Hançerli: “Birlikte el ele verip çözeceğiz”
Avcılar Belediye Başkanı Ahmet Hançerli de çok çalıştıklarını, çok yol kat ettiklerini ancak yapılacak daha çok iş olduğunu söyledi. Hançerli, şunları dile getirdi:
“Bu sorunun altından ne tek başına Avcılar Belediyesi ne İstanbul Büyükşehir Belediyesi ne de tek başına devletimiz kalkabilir. Sorun, oldukça ciddi. Çalışmalar yapıldıkça ortaya çıkıyor ki; 48 bin riskli bina az gözüküyor. İstanbul için, bunun 4 katı risk var. Yıllardır unutulmuş, hatırlanmamış ve deprem olduktan sonra hatırlanan deprem sorunu, deprem üzerinden geçtikten sonda unutulmuş geçmiş. Biz, unutmamaya söz verdik. Biz, aradan geçen süre içerisinde de unutmadığımızı gösterdik. Kararlıyız ve bu kararlılığımız neticesinde bir güven oluştu. Bu güvenle de Avcılar halkı, kendi binalarını dönüştürmek için, kentsel dönüşüme girmek için adım attılar ve çokça yol kat ettik.”
Avcılar’da 5 bin konutun kentsel dönüşüm sürecine girdiğini belirten Hançerli, “Yaklaşık 65 bin konut daha yenilemek, kentsel dönüşüme sokmak gibi bir zorunluluğumuz, görevimiz var. Bu süreci de İstanbul Büyükşehir Belediye’mizin vereceği katkıyla çok daha hızlı, çok daha etkin yapacağımız biliyoruz. ‘Gerçek sorunlara, gerçek çözümler üreteceğiz’ demiştik. İşte deprem, gerçek bir sorun ve inşallah bu sorunu, sizlerle birlikte, bakanlığımızla birlikte, hükümetle birlikte el ele verip çözeceğiz” dedi.